21 Kasım 2017

 ‘Kristal kayısı’ liderliğe oynuyor

Son yıllarda film festivalleri yaşanan skandallarla adından söz ettirirken 7. Malatya Uluslararası Film Festivali, açılışından kapanış törenine kadar her yönüyle örnek oldu.

Bir birinden güzel etkinlikler vardı. Yurt içi ve yurt dışından sinemanın ünlü isimleri de oradaydı. İlçe köylere kadar film götürüldü. “Belki sizler gelemezsiniz ama biz sizin ayağınıza kadar geliriz” denildi.

İşi bilen çok iyi bir festival ekibi vardı. Koordinatör Suat Köçer'in orkestra şefliğinde çok ama çok başarılı işler çıktı. Başta Suat Köçer olmak üzere tüm ekibi yürekten kutluyorum. Bu ekibe güvenen ve desteklerini esirgemeyen Malatya Büyükşehir Belediyesi, Valilik ve Malatya halkına da sonsuz teşekkürler. Bu şekilde giderse Malatya Film Festivali ülkemizin en önemli festivali olacaktır.

Festivalin kapanış ve ödül töreninin karı koca sunucuları Ceyda Düvenci ve Bülent Şakrak başarılı ve skandalsız sunumlarıyla örnek oldular.

3

En iyi film ‘Nar Bağı' ve ‘Daha' oldu

  1. Malatya Uluslararası Film Festivali örnek çok özel bir ödül töreni ile sona erdi. Ilgar Najaf'ın yönettiği “Nar Bağı”, Uluslararası Yarışmada; Onur Saylak'ın yönettiği “Daha” ise Ulusal Yarışmada “En İyi Film” ödülünü aldı. “İşe Yarar Bir Şey” filminde oynayan Başak Köklükaya Ulusal Yarışmada, “En İyi Kadın Oyuncu” seçilirken, “En İyi Erkek Oyuncu Kristal Kayısı Ödülü”nün sahibi ise “Daha” filmindeki performansıyla Ahmet Mümtaz Taylan oldu.

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır ile Festival Direktörü Suat Köçer'in ev sahipliğinde gerçekleşen 7. Malatya Uluslararası Film Festivali, yedi günlük rüya gibi bir yolculuğun ardından görkemli bir törenle sona erdi. Gecede “Kristal Kayısı”lar sahiplerini bulurken İran sinemasının güçlü kadın yönetmeni Rahkshan Bani Etemad, Onur Ödülü aldı.

Malatya Büyükşehir Belediyesi Nikah Sarayı'nda düzenlenen, Ceyda Düvenci ve Bülent Şakrak'ın sunduğu, 7. Malatya Uluslararası Film Festivali kapanış töreninde sahneye ilk olarak Festival Direktörü Suat Köçer geldi. Köçer, “Çok güzel bir tablo vardı 1 hafta boyunca. Festivalde yer alan herkese, Malatya Büyükşehir Belediyesi'ne, Malatya halkına çok teşekkür ederim.” diyerek sahneyi Festival Başkanı ve Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır'a bıraktı. Çakır, “Festivalin geçmiş yıllara göre daha kapsamlı olması ve salonların dolu olması beni çok mutlu etti. Festivalin amacına uygun şekilde yapılmış olması biz festivali düzenleyenler için gurur verici. Emek veren herkese teşekkür ederim” dedi.

Sinemaya olan yoğun ilgi ve alakanın temsilcilerinden Kırgızistan Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi İbragim Dzhunusov da yaptığı konuşmada Türkiye ve Kırgızistan arasındaki kültürel ve sinemasal benzerlikten bahsetti.

Kırgızistan Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi İbragim Dzhunusov'un ardından gecede konuşma yapan Malatya Vali Vekili Ali Sakar da “Sinemanın ışığı bu hafta Malatya'dan yükseldi. Malatya Film Festivali uluslararası bir marka oldu. Önümüzdeki yıllarda bu marka değeri daha da artacaktır. Festivale katkıda bulunan ve festivalimize gelen herkese teşekkür ederim.” dedi.

Festivalin Onur Ödülü'nün sahibi kariyerinin başından itibaren dünya sinemasına damgasını vurmayı başarmış, İranlı kadın sinemacı Rahkshan Bani Etemad oldu. Etemad'a ödülünü, Festival Başkanı ve Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır takdim etti. Etemad de ödülü ile ilgili; “Buradan bulunmaktan çok gurur ve mutluluk duyuyorum.” diyerek hislerini paylaştı.

Onur Ödülünün ardından bu yıl ilk kez festival kapsamında gerçekleştirilen Malatya Film Platformu Yapım Destek Ödülleri de sahiplerini buldu.

Gecede TRT Ön Alım Yapım Destek Ödülü'nü TRT Genel Müdür Yardımcı Tuncay Yürekli, Hakkı Kurtuluş, Melik Saraçoğlu ve Aslı Erdem'in “Birlikte Öleceğiz” projesine verirken, Ertem Eğilmez Aile Filmleri Yapım Destek Ödülü'nün sahibi Alp Kamber ve Kâmil Koç'un “Julia'ya Aşık Olmak” isimli projesi oldu.  Ertem Eğilmez Aile Filmleri Yapım Destek Ödülü'nü Ertem Eğilmez ailesi adına Arzu Film Genel Müdürü Kâmil Çevikalp takdim etti.

Gecede daha sonra Ulusal ve Uluslararası Kısa Metraj Film Yarışması'nın kazananlarına geçildi. Uluslararası Kısa Metraj Yarışması'nın “En İyi Filmi”ni Reşat Strick açıkladı. Ödül yönetmenliğini Diana Lu'nun yaptığı “Annemle Geçen Bir Yaz” (Summer Time with My Mother) filmine verildi.

Ulusal Kısa Metraj yarışmasının kazananları ve ödül verenleri şöyle sıralandı; Ulusal Kısa Metraj Jüri Özel Ödülü Vadi (Salih Toprak - Can Erkan)'nin olurken ödülünü yapımcı Yonca Ertürk, Ulusal En İyi 3. Kısa Film ödülünü alan “Toprak” (Onur Yağız)'a sinema yazarı Fırat Sayıcı, Ulusal Kısa Metraj En İyi İkinci Film Ödülünü almaya hak kazanan “Bir İş Görüşmesi Hikayesi” (Alkım Özmen)'nin ödülünü yönetmen ve yapımcı Zeynep Gülru Keçeciler verdi. Ulusal En İyi Kısa Film Ödülünü ise Ayris Alptekin'in “Kot Farkı” filmi aldı. Alptekin, ödülü sinema yazarı Sidar Serdar Karakaş'tan aldı.

NETPAC Asya Filmleri Ödülü ise, ayrıntılı ve sofistike sinematik araçları kullanarak, yalnızca Türk azınlıkların zorlu gerçekliğini değil, aynı zamanda zulüm gören gerçekleri de dokunaklı bir şekilde ortaya koyduğu gerekçesiyle “Mavi Sessizlik” filminin oldu. Ödül, filmin yönetmeni Bülent Öztürk'e Jeffrey Jeturian tarafından takdim edildi.

1

Uluslararası En İyi Film; “Nar Bağı”

Festivalde bu yıl Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması En İyi Film Ödülü anlatı yapısı, şiirsel dili, derin insancıllığından, özellikle yıllarca belleklerden silinmeyecek son sahnesi ve diğer unutulmaz imgelerinden ötürü Ilgar Najaf'nın yönettiği “Nar Bağı” (Pomegranate Orchard) filmine verildi. Ödülü sahibine teslim eden Uluslararası Jüri Başkanı Nacer Khemir oldu. “Nar Bağı” filmi Kristal Kayısı Ödülü'nün sahibi oldu.

Kristal Kayısı Jüri Özel Ödülü ise festivalin uluslararası jüri üyesi Fatemeh Motamed Arya tarafından “Daha” adlı filmdeki çarpıcı ve güçlü performansı için genç yetenek Hayat Van Eck'e takdim edildi.

SİYAD Ödülü ‘Buğday'ın oldu

Ödül Gecesi'nde SİYAD Ödülü'nün sahibi ise insanlığın güncel ve ertelenemez sorunlarına yaklaşımındaki tutarlı, dengeli ve sağaltıcı bakış açısı ve işlenmesi zor konuyu yalın bir dille sinemalaştırmasındaki başarısı nedeniyle Semih Kaplanoğlu'nun yönettiği “Buğday” filminin olurken, Kemal Sunal Halk Ödülü ise Ümit Ünal'ın yönettiği “Sofra Sırları” filminin oldu.

Ulusal Yarışma En İyi Film Ödülü'nü açıklamak üzere sahneye Festival Başkanı ve Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır geldi. Sosyal bir meseleyi, yarattığı derinlikli karakterlerle, güçlü ve etkili bir biçimde aktardığı için, bir ilk film için beklentileri aşan olgunlukta, çağdaş bir sinema dili kullanarak, katmanlı okumalara açık bir hikaye kurduğu için, yarattığı gerilim ve merak duygusunu eksiltmeden sonuna taşıdığı ve bütünlüklü bir sinema cümlesi kurduğu için, yaratıcılarının görsel, sanatsal, dramatik hikaye anlatımındaki becerisini ve hevesini daha ileriye taşımaları için en iyi film ödülüne Onur Saylak'ın yönettiği Daha” filmi layık görüldü. Onur Saylak “En İyi Film Kristal Kayısı Ödülü'nü Ahmet Çakır'dan aldı. Saylak, ödül ile ilgili şunları söyledi; “Bu ödülü festivale katılan tüm filmler adına alıyorum” diyen Saylak, Hakan Günday'a böyle güzel bir roman yazdığı ve kendisiyle paylaştığı için teşekkür etti.

“Ödülümü Tüm Kadınlar için Alıyorum”

“İşe Yarar Bir Şey” filmi ile Ulusal Yarışma'da “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü alan Başak Köklükaya yaptığı konuşmada şunları söyledi;Her seferinde kendimi sakinleştirmeye çalışıyorum. Çok heyecanlanıyorum. Bu heyecan bir taraftan da çok hoşuma gidiyor. Tüm oyuncu arkadaşlarımla bu heyecanımı paylaşıyorum. Bir kez daha çok gururlandım. Pelin Esmer ve Barış Bıçakçı'ya çok teşekkür ediyorum. Ben de bu ödülü ekibim adına alıyorum ve bir de tüm kadınlar için alıyorum.”

Ulusal Uzun Metraj Yarışma Jüri Özel Ödülü'nün sahibi ise Yasemin Küçükçavdar'ın yönettiği Eksi Bir” filmi oldu. Küçükçavdar, ödülü ünlü oyuncu Oktay Kaynarca'dan aldı.

"İlk filmini yapan bir yönetmenin parıldayan rejisi, iyi oyuncu yönetimi ve ustalıkla kurduğu akıcı atmosferi en iyi şekilde ve olgunlukla yansıtması sebebiyle En İyi Yönetmen Kristal Kayısı Ödülü'nü  almaya “Sarı Sıcak” filmiyle Fikret Reyhan layık görüldü. Ödülü ünlü yönetmen Selim Evci tarafından takdim edildi.

En İyi Senaryo Kristal Kayısı Ödülünü ise “Sarı Sıcak” filminin senaristi Fikret Reyhan'a verilirken, Fahri Kayahan En İyi Müzik Kristal Kayısı Ödülü “Kırık Kalpler Bankası” filmi ile Korhan Futacı'nın oldu. Ödülü, Festivalin İcra Kurulu Başkanı ve Belediye Genel Sekter Yardımcısı Ertan Mumcu takdim etti. En İyi Görüntü Yönetmeni Kristal Kayısı Ödülü “Buğday” filmi ile Giles Nuttgens aldı. Ödülü efsane “American History X” filminin yapımcısı John Morriessey yönetmen Semih Kaplanoğlu'na takdim etti.

Festival günleri kapsamında tarihi ve turistik yerlere geziler düzenlendi. Nemrut Dağı gezisine yoğun katılım oldu. Çok soğuk olmasına rağmen gün doğumunu izlemek büyük keyifdi.

 zihni-goktay

ZİHNİ GÖKTAY'A SAYGI GECESİ DÜZENLENİYOR

Bugün İstanbul Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi akşam önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı ve ESKADER'in (Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği) birlikte organize ettikleri saygı programları kapsamında bu ay Türk Tiyatrosundaki “tuluat” geleneğinin son temsilcilerinden olan usta isim Zihni Göktay konuk ediliyor.

21 Kasım 2017 Salı günü saat 19.00'da Ali Emiri Kültür Merkezi'nde, sanatçının yönettiği ve rol aldığı tiyatro oyunları, dizi ve sinema filmleri, dublaj çalışmaları, jüri üyelikleri ve ödülleri konuşulacak.

Dolu dolu yaşanan 71 yıllık ömrü değerli sanatçılarımız Hikmet Körmükçü, Selma Karahan Kutluğ, Uğur Dilbaz ve Zeynep Göktay Dilbaz anlatacak.Paneli Şehir Tiyatroları Müdürü Salih Efiloğlu yönetecek.

Zihni Göktay'ın da katılacağı programda sanatçının yakınları, kültür ve sanat dünyamızın seçkin simaları da hazır bulunacağı bu önemli etkinliği kaçırmamanızı öneriyoruz.

KUTADGU BİLİG'DEN MUTLULUK TÜYOLARI

Yusuf Has Hacib'in Ölümsüz Eseri Tiyatroya Uyarlandı

Yusuf Has Hacip'in Kutadgu Bilig (Mutluluk Veren Bilgi) adlı eserinden esinlenilerek tiyatroya uyarlanan "Mutluluk" adlı oyunun galası Esenler'de gerçekleşti.

Esenler Belediyesi 2016-17 Kültür Sanat Sezonu'na, doğumunun bininci yıldönümü nedeniyle Yusuf Has Hacip'in adını vermişti. Bu kapsamda hayata geçirilen projelerden birisi olan "Mutluluk" adlı tiyatro oyunu  sahneye kondu.

 

Yönetmenliğini Hakan Güneri'nin üstlendiği, senaryosunu Behruz Firuzmand'ın yazdığı, Ferah Tiyatrosu sanatçıları Behruz Firuzmand, Hakan Güneri, İbrahim Emin Ege, Hale Üstün, Fahri Bozbaş, Merve Köse, Ferit Hantal, Faruk Ala Mehmet, Caner Kaman, Özhan Koca, Özcan Kozan, Hülya Kozan'ın  rol aldığı oyun, gerek mizah dili gerekse görsel zenginliği ile dikkat çekiyor.

Kutadgu Bilig'deki malın ve dünyanın geçici olduğu öğütleri üzerinden izleyiciye derslerin verildiği  "Mutlulukoyununun galası Esenler Kadir Topbaş Kültür Merkezi'nde gerçekleşti.

 6

UMREYE GİDEN PAPAĞAN

Bu haber son yıllarda duyduğum en güzel haberlerden biri. Haberi okurken duygulandım. Gözlerim yaşardı. Hayvanların horlandığı, zaman zaman da işkence gördüğü günümüzde bir papağan sahibi tarafından kutsal topraklara umreye götürülüyor. Daha önce buna benzer bir davranış var mıdır bilmiyorum ama ben Niğde'li Kuddusi beyi tebrik ediyorum. Niğde'nin Bor ilçesinde kuruyemiş dükkanı işleten Kuddusi Issı, 3 yıldır  beslediği papağanı "Paşa" ile umreye gitmeye hazırlanıyor.

Belediye Caddesi'ndeki dükkanına sabahları "Paşa" ile gelen Issı, müşterilerini papağan ile karşılıyor. Vatandaşların ilgisiyle karşılaşan Paşa, kuruyemiş dükkanın da sadece sahibinin elinden besleniyor.

Issı, 3 yaşında olan ve 400 kelime konuşan papağanını umreye götürmek için "Paşa"nın evraklarını tamamlayıp, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından aldığı belgeyi pasaporta ve uçak biletine işletti.

Kuruyemiş dükkanında papağan ile arkadaş gibi olduğunu anlatan Issı, şunları söyledi:

"Aldığımda 70 günlüktü. Şu anda 400 kelime konuşabiliyor. Telefon, araç, siren, ağlama, kedi, köpek, kuş, koyun gibi yaklaşık 100 çeşit de taklit yapabiliyor. Benim ağzımdan beslenir. Ben ne verirsem onu yer. Kendi başına hareket etmez. Kuruyemiş dükkanın da durmasına rağmen kendi başına alıp yemez. Genellikle kuruyemiş olarak ayçiçeği, nohut, kabuklu fıstığı çok yer. Müşterilerimi 'Bay bay' diye uğurlar. Bu cins papağanlar sahibine çok düşkün olur, sahibine aşık olur. Ben dükkandan herhangi bir yere gittiğim zaman neşesi kaçar, bir şey yemez ve ötmez. Beni gördüğü zaman her şeyi yapar. 'Öpeyim.' der. Gözlüğümü çıkarır, gözlerimden öper. Torunumu çok kıskanır. Üşüdüğü zaman 'Ayaklarım üşüdü' diye uyarır. Şimdi nasip olursa umreye gideceğim, giderken Paşa'yı da götüreceğim."

2

BÜYÜK ŞAMPİYON HAKKIN RAHMETİNE KAVUŞTU

Sayısız rekorlara imza atan, 1992 yılında “Dünyanın En İyi Sporcusu” seçilen ülkemizin gururu Naim Süleymanoğlu hayatını kaybetti.

Büyük şampiyonun ardından çok yazı kaleme alındı ama Hürriyet Gazetesi'inden Ertuğrul Özkök'ün şu duygusal satırlarını sizler için paylaşmak istiyorum.

“Güle güle Kırcali'nın Türk evladı.
Güle güle Evlad-ı Fatihan'ın güzel çocuğu.
Güle güle aslan hemşehrim, bir tane kardeşim.
Güle güle yiğidim aslanım.
Türk'ün bayrağını direklerin tepesine diken kahramanım.
Güle güle Türk'ün,Türkiye'nin büyük Herkülü.
Bugün bu ülkenin bütün papatyaları senin..
Mastanlı'nın, Trakya'nın, Anadolu'nun bütün gülleri bugün senin için açacak.
Güle güle büyük şampiyonumuz.
Gönüllerimizin şampiyonu.
Güle güle.”